Hongkong

2017 Ocak ortasında HindiÇin turumuza başladık.
İlk durağımız Hongkong . İzmir İstanbul Dubai Hongkong, olmak üzere 2 aktarma sonrası Hong kong'a ulaştık. İstanbul Atatürk havaalanında, yeşil pasaport bürokratik kontrollerini 2 kişi olmanın avantajı ile hızla hallettik, birimiz sıraya girdi birimiz fotokopiler ile uğraştı. Arap Havayolu şirketinin Türk yer görevlisini geçmekte zorlandık. Dönüş biletimiz olmadığı çin bize onay vermeyeceğini söyledi, (dönüş bileti olmayan bizim gibi 4. hatta 5. sınıf ülke vatandaşlarının yolcularını gidilen ülke kabul etmeyip aynı uçakla geri gönderiyor, buda havayolu şirketi için ekstra bir masraf) Çin'deki tren biletlerinin fotokopilerini ve hotel rezervasyonlarını gösterdik. Pek ikna olmadı, amiri ile telefonda  konuştuktan sonra lütfetti, biletlerimizi onayladı.
Rahat bir yolculuk ve rahat bi gümrük geçişi sonrası yeğenim hava alanında bizi karşıladı. Gümrükte dönüş bileti sormadılar bu arada.
İlk izlenim : klimalar yüzünden insanı üşüten, buz gibi metro vagonları, hava alanı metrosununda cep telefonu şarj etmek için koltukta usb . Eli yüzü düzgün, iyi giyimli insanlar.

Metro hatları ile gün yüzü görmeden bir alışveriş merkezine girip, ardından yeğenimin yaşadığı devasa sitenin asansörlerinde bulduk kendimizi.

2. izlenim : 4 ler yok.
Asansör düğmelerinde. 4.kat yok, 14 yok, 34 yok, 44 yok. Şaka gibi :) ...
Böyle gidiyor,40 giller (44 hariç) var ama....!
Efendim 4 ile ölüm kelimesinin okunuşu birbirine çok yakınmış, o nedenle, 4 tu kaka ilan edilmiş.(zavallı 4).
Apartman 46 katlı deniyorsa, hesap yapacaksınız kaç adet 4 lü kat var ise onu çıkarıp gerçek kat sayısını bulacaksınız. Neyse...
Bu arada 13 de yok düğmelerde.

Hong Kong şehri adalar üzerinde kurulmuş, 2 ana adanın arasındaki kanalın 2 tarafında devasa gökdelenler var. Bu gökdelenlerin üzerinde de milyonlarca aydınlatma levhaları ampuller, lazer ışıkları vesaire. Güneş batımından sonra karşılıklı atışır gibi ışık oyunları başlıyor, benim taraf daha baskın , hayır benim taraf. Önceleri birde birde havai fişekler atarlarmış, neyseki vazgeçmişler.

Kanalın ortasında da Dragon dedikleri Çin gemileri yelpaze şeklindeki yelkenleri ile nazlı nazlı süzülüyorlar. ( Bedavadan değil tabii, turist gezdiriyorlar. )

HongKong şehri (ya da ülkesi, içte bağımsız, dış ilişkilerde Çin tarafından yönetilen). Kişi başı milli gelir çok yüksek. Vergi yok. KDV yok. ÖTV yok.
Çin ile veya çevre ülkeler ile iş yapan büyük şirketlerin ofisleri var. Dolayısı ile her milletten beyaz yakalı üst düzey çalışan çok var. (Expat diye adlandırılıyor)

Ülkenin yüzölçümü az , m2 ye düşen nüfusuda yüksek olduğu çin, mecburen binaların boylarını yükseltmişler ama mevcut yeşillikleri de korumuşlar.

Her yer düzenli, planlı, kalabalık içinde insan gibi yaşamak için gereken her türlü önlem alınmış. Sahil kenarlarının peyzaj düzenlemeleri yapılmış ve halka açık. Araba için park yeri ve araba yolu. Yaya için yaya yolu, bisikletli için bisiklet yolu. Bu arada araçlar için ödenen park yeri ücreti bize göre servetsel değerlerde, onun için toplu taşımayı kullanan ve otomobili olmayan birey sayısı çok fazla. Toplu taşıma ile her yere ulaşabiliyorsunuz. Metro, otobüs, Çift katlı otobüs vs.

Bizim değer yargılarımıza göre çocuklara olağanüstü kıymet veriyorlar. Toplu taşıma araçlarında kısıtlı sayıda boş yer varsa, boş yere önce küçük çocuklar oturuyor. Hatta boş yer yoksa ve araca yeni çocuk geldi ise büyükler yerinden kalkıp küçüğe yer veriyorlar.

18 yaşına kadar çocuklar evde yalnız
başına bırakılamıyor (Kanun).

Eğer çocuğa bir şey olursa, ebeveynler cinayetledahi yargılanabiliyorlarmış.

Üniversite eğitimini yurt dışında alanlar çok fazla,ama her giden tekrar geri dönüyormuş.

Aile büyüklerine de çok önem veriliyor.Maaşların bir kısmını büyükler ayırıp,özel günlerde de muhakkak bir araya geliyorlarmış.

Taze yiyecek tüketiliyor, akşamları marketlerdesatılmayan tazen yiyecekler için fiyatlarda indirimyapılıyor. Yine de kalırsa muhtaçlar için paketlenipözel servisler ile gönderiliyor.Lokantalar ve benzerleri de aynı uygulamayı yapıyorlar.

Kara etli tavuk görmüşmüydünüz daha önce. Benim ilk.

Yiyecek olarak deniz ürünleri hariç her şey ithal. Çin mallarını sağlıksız buldukları için, Avusturalya,ve Yenizelanda ürünlerini tercih ediyorlar. (tabii bunlar daha pahalı)

Metro vagonlarında soğutma değerleri çok yüksek.Muhakkak bir hırka kazak taşımak lazım.
Bizim orada olduğumuz dönem Çin yılbaşısına denk geldiği için her yer horoz maketleri ile dolu idi.

Çiçek sevgisi ve dolayısı ile ticareti çok fazla,orkidelerin yoğunlukta olduğu her cinsten çiçeğiÜzerlerinde meyvelerinin durduğu saksıda narenciyeiçeren devasa çiçek pazarları var.

Meyveli narenciye  ağaçları da enteresan idi.

Yeni yılın sembolüllerinden biri imiş.

Halka açık park yerleri ve muhteşem güzellikte tapınaklar. Tapınak içerisindeki her bir bitkiyi ekipler tek tek budayıp şekil veriyorlar.

Her tür lüks mağazanın olduğu devasa alışveriş merkezleri.

En son model lüks arabalar.

Po Lin manastırı ve 10.000 buda tapınağı hayran kaldığımız yerlerden başlıcası idi.

Tapınaklardaki tütsüler.

10.000 (On Bin) Buda Manastırı Hong Kong'un en ünlü Budist tapınakları ve popüler turistik yerleri arasında yer alır. Tapınak 1949 yılında Rahip Yuet Kai tarafından kurulmuş ve 1957 yılında tamamlanmıştır. Peder Yuet Kai, varlıklı bir ailenin oğlu olarak 1878 yılında Kunming doğmuş.umlu, Çin'in önde gelen üniversitelerinden birinde felsefe okumuş, yetenekli bir oyuncu ve yetenekli bir şair olmuş.
19 yaşında Budizm için hayatını adamaya karar verdi ve kırk sekiz kandillerin inancına olan bağlılığını göstermek için iki parmağını kesmiş.
1949'da On Bin Buda Manastırı zengin bir tüccar tarafından bağışlanan bir arazi üzerinde kurulmuş. On Bin Buda Manastırı, aslında tek bir tapınak değil, ama 5 tapınak, 4 pavyon ve bir pagoda dan oluşuyor. 430 fazla adımla dik beton yol yokuş yukarı yürünerek ulaşılıyor. Uzun tırmanışda, yol boyu Buda heykelleri çıkanlara eşlik etmektedir.
Yokuş yukarı acele etmeden, her bir heykele tek tek daha yakından bir göz atmak lazım. Çünkü her bir heykel diğerinden farklı.  Bu arada vahşi maymunlara da dikkat.

Hong Kong hikayemizin sonu .....